10 Kasım 2013 Pazar

Danışıklı-Dövüşçüler


Tayyip Erdoğan&Bülent Arınç ikilisi ne zaman birlikte anılsa,arkasından ne gelecek acaba..kuşkusu oluştu bende.Genellikle de haklı çıktım.
Yaptıkları oldukça basit ve sıradan bir şey...

Mesela.. Yasalarda değiştirme/düzeltme mi yapılacak? yada kendi istedikleri bir konunun yasalaşması mı gerekiyor?
Bu ve benzeri konuları bir yasa teklifi olarak,meclise sunmuyorlar.
Başbakan yada bir bakan çıkıyor..düzenleme yapılmasını istedikleri bir konuda ortaya bir laf atıyor..Sonra dinlemeye geçiyorlar..Birileri ne diyecek..kamuoyunun tepkisi ne olacak...mırıldanmalar mı var yoksa kabullenme mi var?...
Nabza göre şerbet derler ya... tam o sırada Bülent Arınç ortaya çıkıyor ve gelen tepkileri de göz önünde tutarak,başbakanı yada bakanı ve yada kimse açıklama yapanı koruyormuş gibi,yaptıkları açıklamanın yanlış anlaşıldığından dem vuruyor ve gündemi değiştirmeye yönelik laflar ediyor.

Tabii bu açıklamaları yaparken,öyle ustalıkla yapıyor ki, gören-duyan bunlar hükümette anlaşamıyorlar izlenimine bile kapılabiliyorlar.
Bu yazdıklarımın en canlı örneğini gezi olayları sırasında bizzat yaşadık.
Anımsayalım,başbakan başka ülkelerde yaşayan insanlar gibi gördüğü karşıt düşünceli vatandaşlarına aslanlar gibi kükrerken,Bülent Arınç çıkıp basının önünde önce başbakanın tavrını sert bulduğunu açıkladı.Kısa bir süre sonra yaptığı açıklamada ise,başbakanın yanlış anlaşıldığını ,sertliğinin bir takım kaygıları dile getirmeye yönelik olduğunu, fakat kamuoyunun ve göstericilerinde haklı olabilecekleri konularda olumlu yaklaşılacağı sinyalini verdiğini, başbakanın çıktığı yurt dışı gezisinden döndüğünde,herkesi tatmin edecek bir açıklama yapacağını umduğunu..gibi yuvarlak laflar etmişti.
Sonrasında ise herkesin gözü önünde gelişen olaylar yaşandı.
Son yapılan açıklamalarda da aynı senaryolar tekrar kamuoyuna gösterilmeye başlandı.
Öğrenci evleriyle ilgili yapılan açıklamaya karşı, kamuoyundan ve akademisyenlerden gelen sert çıkışlar sonrasında ( bu arada öğrencilerin ve ebeveynlerinin ne düşündükleri filanda önemli değil hani..)  Bülent Arınç yine misyonu gereği farklı açıklamalarla konuya giriş yaptı.
Bizim ulusal basında her zamanki sazanlığıyla güya halkı haberdar etme görevini sürdürerek,yazının başlığındaki resimlerle yaşanan gelişmeleri duyurmaya devam ediyor.
Ben,her zaman olduğu gibi bu çapanoğlu danışıklı dövüşünün altından bir şey çıkmayacağını,yapmak istedikleri her neyse onu yapacaklarından  emin  bir şekilde bekliyorum.
Zaten haberlerde geliyor.Ya kızlar üniversite okumaya gitmesinler...
Yada erkek ve kızlar ayrı okullarda okusunlar...
Kırk katır mı Kırk satır mı ?
Beğenin bakalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder